Pertevniyal High School, Since 1872
[email protected]

About Project

Pertevniyal High School

Topkapı Palace

Dolmabahçe Palace

Evlad-ı Fatihan diyarı K.Makedonya ve Yücel Şehitleri anma programı
 
Evlad-i-Fatihan-diyari-KMakedonya-ve-Yucel-Sehitleri-anma-programi
Evlad-ı Fatihan Diyarı K.Makedonya ve Yücel Şehitleri Anma Programı 5 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilecektir.

Bu vesileyle, Kuzey Makedonya Türklerinin millî ve manevi değerlerini korumak amacıyla kurulan Yücel Teşkilatı'nın kahraman şehitlerini ve ebediyete intikal eden fedakar üyelerini rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.

Rumeli Türkleri Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Pertevniyal Lisesi 1966 mezunu Melek ARAS ve Yücelciler Yugoslavya’da Gizli Türk Teşkilatı kitabını kaleme alan Araştırmacı Yazar Eren Atala ERİŞ tarafından sunumlar yapılacaktır.

Yücel Şehitlerimiz ve tüm şehitlerimiz hatırasına saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayacak programın detayları şu şekildedir:

KONUŞMACILAR

1. Osmanlı Devleti döneminde ve sonrasında K.Makedonya, Türkler ve Türkçe eğitim

2. Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim gördüğü K.Makedonya Manastır Askeri İdadisi yılları ve babası Ali Rıza Efendi’nin doğduğu Kocacık köyü

3. Türkiye'ye göç eden K.Makedonya Türkleri

4. Yücel Teşkilatı ve Şehitlerimiz

PERTEVNİYAL LİSESİ ÖĞRENCİLERİ

1.Yücel Şehitlerimiz hatırasına M.Ali OSMANLI’nın yazdığı “Yücelciler” şiirinin okunması

2. Aslen K.Makedonya Üsküp doğumlu olan şair Yahya Kemal BEYATLI’nın “Kaybolan Şehir (Üsküp)”  şiirinin Türkiye'ye göç eden K.Makedonya Türkleri ve tüm K.Makedonya Türkleri hatırasına okunması

3.Yücel Şehitlerimiz hatırasına "Bir fırtına tuttu bizi" eserinin söylenmesi

4. Evlad-ı Fatihan diyarlarında şehit olanlar ve tüm şehitlerimiz hatırasına Plevne Marşı’nın söylenmesi

5. Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu, K.Makedonya Manastır Askeri İdadisi’nde eğitim gören ve babası Ali Rıza Efendi’nin Kocacık köyünde doğduğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk hatırasına “Hoş Gelişler Ola Mustafa Kemal Paşa” eserinin söylenmesi

YÜCEL TEŞKİLATI ve ŞEHİTLERİMİZ

Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki hakimiyetinin sona ermesi ile beraber Balkanlar’da yaşayan Türkler çeşitli baskılara maruz kalmıştır. Kuzey Makedonya’da yaşayan Türkler millî ve manevi değerlerini korumak amacıyla 1937 yılında bir araya gelmeye başlamış ve Yücel Teşkilatı'nın temelleri 1941 yılında atılmıştır.

2.Dünya Savaşı sırasında Üsküp işgal atındayken, Türk Konsolosluğunu gönüllü olarak korumak üzere teşkilatın üyeleri görev almışlardır.

Teşkilat üyelerinin 1945 yılında Belgrad Büyükelçisi Kamil Koperler ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından teşkilatın yedi kişilik merkez komitesi şu şekilde belirlenmişti: Başkan Şuayip Aziz İshak, veznedar Ali Abdurrahman Ali, sekreter Şerafettin Ferit Süleyman ve merkez komite üyeleri Refik Şerif Mehmet, Kemal Rasim İlyas, Fettah Salih Süleyman Pasiç, Abdülkerim Ethem İbrahim. Teşkilatın üyelerinin çoğu öğretmenlerden oluşmaktaydı.

Yücelciler, K.Makedonya Türkleri için çok önemli kazanımlar elde etmiştir. Bunlar arasında ilk Türk gazetesi olan Birlik gazetesinin yayımlanması, ilk Türk okulu olan ve günümüzde de eğitim-öğretim hizmetini sürdüren Tefeyyüz İlkokulu’nun açılması, yeni Türk alfabesi ile okuma kitapları basılması ve Üsküp Radyosu’nda ilk Türkçe yayının yapılması yer almaktadır.

Ayrıca milli şuur oluşturma noktasında önemli gördükleri bazı eserleri Türkiye’den getirtmişlerdir. Atatürk’ün Nutuk’u başta olmak üzere, Mehmet Akif’in Safahat’ı, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul ve Namık Kemal’in eserleri ile Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirleri bu eserler arasındadır.

Gelişmelerden rahatsız olan Yugoslavya’nın Tito yönetimi 1947’de bir ihbarı gerekçe göstererek hukuk dışı tutuklamalara ve soruşturmalara başlamıştır.

Tutuklu bulunan Yücelcilerin, avukat tutmalarına izin verilmediği ve yönetimin görevlendirdiği avukatların yargılanma korkusuyla savunma yapamadığı dava süreci 19 Ocak 1948’de başlamış ve 25 Ocak’ta sona ermiştir. Şuayip Aziz İshak, Ali Abdurrahman Ali, Nazmi Ömer Yakup ve Adem Ali Adem idama mahkûm edilmişlerdir. Yüzden fazla Yücel Teşkilatı mensubu da çeşitli ağır cezalara çarptırılmıştır.

27 Şubat 1948 tarihinde de Yücel Teşkilatı’nın 4 kahramanı şehit edilmiştir. Yücel Şehitlerimiz hatırasına Tefeyyüz İlkokulu’nun bahçesinde 2021 yılında bir anıt da açılmıştır.

ÇİKOLATA KAĞIDINA YAZILAN NOT

Teşkilat Başkanı Şuayp Aziz mahkeme sonuçlanıp idam cezası aldıktan sonra son kez ailesiyle görüştürülüyor. Mektuplaşma yasak ve vasiyete izin yok. Aile ziyarete bir kutu çikolata ile geliyor. Şuayp Aziz ailesi gittikten sonra çikolata kağıdının küçük bir kısmına hüzünlü bir mektup yazıyor. Kağıdı rulo haline getirip paltosunun astarının arasına koyuyor. Biliyor ki idamından sonra eşyaları ailesine verilecek ve mektup da onlara ulaşacak. Mektupta şu satırları yazıyor:

"Hayat arkadaşım Nigar, evlatlarım Ülker, Turan, Ertan ve küçük yavrucuğum (Arslan) artık sizden ayrılıyorum. Size doyamadım. Kader böyle yazmış yazımı. Nigar, evlatlarıma güvensin. Bunları iki gözü gibi baksın. Beni de hatırından çıkarma. Hakkını helal et. Annen de hakkını helal etsin. Ağabeyin de hakkını helal etsin. Ellerinden öperim. Çocuklarımı her vakit benim için öpesin ve koklayasın. Onları okutmaya çalış. O evde yaşatma. Başka bir binada yaşatmaya çalış. Bugünden sonra o yavrularımın babaları yok. Yalnız bir anaları vardır. Hem kimsesiz bir anaları vardır. Ona güvensinler. Helal ediniz, helal ediniz. Milletimin kurbanıyım."

YAŞASIN TÜRKİYE

Belgrad Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun ilk Türk olan Hakim Nazmi Ömer 9 aylık evliyken tutuklanıyor ve cezaevindeyken çocuğu dünyaya geliyor. Eşi Hacer hanım, annesi, babası, kardeşleri ve 3 aylık kızıyla beraber hapishaneye gidiyor ve idamdan önce son konuşmalarını şöyle anlatıyor:

“O bir taraftaydı tellerin diğer tarafında duruyordu. İçeri alındıktan sonra sadece o an gördüm. Hepimiz ağlıyoruz. Kızımın yüzünü, gözünü göremiyordu. Elimde bir mendil vardı, onu verdim. 'Ağlamayın, ne ağlıyorsunuz öyle ben gidiyorum ama sizi arkamdaki (Türkiye'yi kastederek) milyonlarca kız kardeş ve kardeşe emanet ediyorum. Yaşasın Türkiye' dedi. Derken hemen kolundan tutup götürdüler. Bir daha da onu göremedim. Mezarını da göremedim' şeklinde anlattı."

 
30 Ocak 2024

 

Content Photos